Üreteropelvik bileşke darlığı, idrarı böbrekteki kısımdan (böbrek pelvisi) idrar tüplerine (üreter) ileten kısımda bir tıkanıklık olmasıdır. Yaklaşık olarak 1250 doğumda 1 görülür, erkeklerde 3-4 kat daha sıktır. Olguların yaklaşık üçte ikisi sol taraftadır. Çoğunlukla anne karnında bebek gelişirken üreteropelvik bileşkedeki kas yapılarının tam olarak gelişememesinden kaynakladığı düşünülmektedir. Gelişmemiş kas dokusu nedeniyle üreterde idrarı mesaneye doğru ileten sağma hareketi meydana gelmez ve pelvis normalden daha geniş olur bu nedenle içinde idrar birikir. Bu tıkanıklık idrarın geride birikmesine ve böbreğin hasarlanmasına neden olur. Üreteropelvik tıkanıklık bazen de böbreğin damarlarından birinin yanlış bir yerden gelerek üreterin üzerinden geçmesi ve üreteri daraltması nedeniyle olur. Daha büyük çocuklarda ve gençlerde bu durum üreteropelvik bölgede bir skar (nedbe) dokusuna bağlı olarak, enfeksiyondan sonra, daha önce geçirilmiş tedaviler veya taş gelişimine bağlı olarak da gelişebilir. Çocuklarda en sık tanı alan idrar yolu tıkanıklığı nedenidir. Son yıllarda doğum öncesi yapılan ultrasonografilerin yaygınlaşması ve sıklaşması nedeniyle hamilelik sırasında fark edilmektedir. Hamilelik sırasında yapılan ultrasonografi tetkiklerinde böbrek ve idrar yollarında genişleme ile fark edilir (hidronefroz). Anne karnında tanı almayan ve daha sonra tanı alan çocuklarda karında şişlik ve idrar yolu enfeksiyonu gibi bulgular ortaya çıkabilir. Daha büyük çocuklarda sırt ve bel ağrıları ile böbrek taşları da görülebilir.
Hastaların yaklaşık %80’inde cerrahi tedavi gerekmez, bu hastalar iki yıllık izlem sürecinde kendiliğinden düzelirler. Tıkanıklığın çok şiddetli ve böbreğe zarar verdiği durumlarda yaşamın erken döneminde ameliyat gerekebilir. Çocukların çoğunda izlenmesi gereken daha hafif ve daha geç yaşlara kadar cerrahinin geciktirilebildiği durumlar vardır.
Kesin tanı için bazı görüntüleme (radyolojik) çalışmalarının yapılması gerekir. İlk yapılacak tetkik üriner sistem ultrasonografisidir. Böbrek ve pelvisin genişleyip genişlemediğini, böbreğin yerleşimini ve böbrek dokusunun iyi gelişip gelişmediğini ve mesane duvar kalınlığını gösterir. Takip edilecek hastanın üriner sistemi hakkında temel bilgiler sağlar. MAG-3 böbrek sintigrafisinde toplardamar yoluyla radyoaktif madde ve idrar söktürücü ilaç verilerek böbreklerden idrarın atımı süresi, genişleme olup olmadığı ve tıkanma bulgusu olup olmadığı, tıkanma bulgusu varsa bundan ne kadar etkilendiği gösterilir. Voiding sistoüretrogram (işeme filmi) ile üretradan yerleştirilerek mesaneye uzanan bir sonda aracılığıyla mesane içine kontrast medde verilir. Mesanenin ve üretranın yapısı, üreterlere kaçış olup olmadığı değerlendirilir. Seçilmiş olgularda manyetik rezonans görüntüleme (MRG) böbrek, üreter ve mesanenin iyonize radyasyon almadan ayrıntılı görüntülenmesi sağlayabilir.
Çocuğun yaşına, yakınmaların şiddetine ve radyolojik bulgulara göre tedavi planı çizilir. Çocuk idrar yolu enfeksiyonu geçirmesin diye koruyucu antibiyotik başlanabilir. Eğer genişleme ve tıkanıklık böbrek çalışmasını bozuyorsa mutlaka cerrahi tedavi yapılması gerekir. Üreteropelvik bileşke tıkanıklığında ameliyat idrarın akışını rahatlatmak için yapılmalıdır. Küçük bebeklerde genellikle küçük bir yan karın kesisi ile ameliyat yapılır. Ameliyatta idrarın akışını engelleyen dar ve kusurlu yapı çıkartılarak sağlıklı dokular birbirine birleştirilir (Dismembred piyeloplasti). Yeni yapılan idrar yolunun iyileşmesini ve idrara akışını sağlamak için bir tüp idrar yoluna yerleştirilir ve ameliyattan ya 1 hafta sonra ya da böbrek ile mesane arasına düz veya “double J stent” isimli bir kateter yerleştirilir ve ortalama 1-4 hafta içerisinde çıkarılır. Üreteropelvik bileşke darlığında erken tanı ve tedavi böbrek işlevinin korunmasını sağlar. Hastaların çoğunda uzun dönem sonuçları iyidir. Yenidoğan döneminden itibaren böbreği hasarlanan veya geç tanı alan hastalarda ciddi böbrek işlev bozukluğu olabilir. Seçilmiş bazı hastalarda ise laparoskopik (kapalı) ve robotik cerrahi de uygulanabilir.